Keyifler
değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan.
Bernard
Shaw
Geçen gün arkadaşlarımla sohbet ederken bir baktım hepimizin
ağzından çıkan laf aynı; Eğlenmek istiyorum… Biri “Eskiden yaptığım halde şimdi
yapmayı unuttuğum bir sürü şey olduğunu farkettim. Eskiden derken bundan 7 yıl
önceden bahsediyorum. Şimdi o bir sürü şeyi saymayacağım ama bir tanesi var ki
beni oldukça şaşırttı.Eğlenmeyi unuttuğumu farkettim. Eskiden nasıl eğlenirdim
,neler yapardım oturup düşündüm resmen.Neden böyle oldu?” dedi.
15 yıllık arkadaşım, 7 yıl önceki halini de bilen biri
olarak O’na “Nedeni basit,bu yedi yıl içinde büyümekle meşguldün” dedim.Hepimizi yaşımız kaç olursa olsun yaşadığımız sürece büyümeye devam ediyoruz. Üstelik büyüme yolunda yalnız da değiliz. Etrafımızda ailemiz, çocuklarımız, arkadaşlarımız, eşimiz, dostumuz var. Onlar aracılığıyla pek çok olay yaşıyor,büyüyor ve değişiyoruz. Büyürken çevremizde ki bu insanların kimi bizimle beraber aynı yolda yanımızda yürürken , kimisi yolunu değiştirip başka yöne gidiyor, bazen de yeni insanlarla yolumuz bir yerde birleşiyor ve yeni yol arkadaşlığımız başlıyor. Bütün bunlar olurken hayattan keyif alma, eğlence anlayışımız da değişip, yeni bir hal alıyor. Ancak kendimizi hayatın akışında olaylara ve insanlara o kadar çok kaptırıyoruz ki hayattaki güzellikleri,bu güzelliklerden keyif almayı unutuyor, içimize kapanıp, icsellesip, kendimizi herşeyden soyutluyoruz. Sanki dünyanın yükü sırtımıza binmiş gibi davranıyoruz. Zaman zaman birinin doğum günü, düğün dernek,cocuğunla ilgili organizasyonlar gibi eğlenceli keyifli sosyal ortamlarda bulunsak bile bu, mecburiyet duygusuyla, bitse de gitsek düşüncesiyle yaşanıyor. Ya da isteyerek katılmış bile olsak o anin keyfine varıp ,mutlu olup eğlenip , ertesi gün yine aynı olumsuz ruh haline geri dönüyoruz.
Değişim sürecinde sosyalleşme şeklimiz dostlarla arkadaşlarla evde ya da kafede bir araya gelip sorunları problemleri konuşmak oluyor. Sağlık,eşle sorunlar, boşanmalar, çocuklarla ilgili meseleler,hedefsizlik,ne yapacağını bilememe ….. Daha uzatabilirim bu listeyi .
Peki hepimizin ortak isteği nedir? Mutlu olmak. Mutlu olmak istiyorsak hayattaki o küçük keyif noktalarını görmezlikten gelmeyelim. Bir araya geldiğimizde sadece sorun konuşup, dert paylasmayalım.Tabi ki birbirimizin sorunlarını dinleyip birimize yardımcı olalım .Sonuçta insanın gelişmek için insana ihtiyacı vardır her zaman. Ama aynı zamanda hayallerimizden de bahsedelim, hep birlikte sinemaya, tiyatroya, sergiye gidelim, sevdiğimiz bir konuyla ilgili kursa gidelim, giyinip süslenip ister dışarı çıkıp ister evde güzel sofralarda yemek yiyelim hatta dans edelim , çocuğumuzla veya eşimizle birlikte yapabileceğimiz aktivitelerde bulunalım.Ne yaparsak yapalım bunu mecburiyet duygusuyla değil keyif alarak yapalım.
Ben ne yapıyorum size söyliyim; tarif ettiğim şekilde keyifli zamanlar yaratıp arkadaşlarımı da buna dahil ediyorum.Biraz olsun onları bulundukları olumsuz ruh durumundan çekip çıkarmaya çalışıyorum. Bazen beni zorlasalarda pes etmiyorum.
Herkese keyifli gunler….
Bu yazıyı çok beğendim.
YanıtlaSil