Akıl sana ait değilse ruhun özgür kalamaz...
Pazar günü saat 19:07 de Ay Başak burcunda Güneş ise Balık burcundayken karşı karşıya gelecekler ve Dolunay meydana gelecek. Balık geçmiş ile bağlantılıdır, Başak ise geçmişin kişiliğimiz üzerindeki etkisini ve hayatımıza yansımasını anlatır. Aynı zamanda Başak burcu bizim günlük hayatımızdaki yaşam sistemimizi anlatır. Bu dolunay gösteriyor ki bizim artık günlük hayatımızı daha iyi, mutlu, verimli şekilde yaşayabilmemiz için geçmişi gözden geçirerek bugünkü yaşam sistemimizde değişim yapmamız gerekiyor. Bu sistem sağlık sistemimiz, yeme sistemimiz, günlük hayatımızı düzenleme sistemimiz gibi pek çok şey olabilir. Buna karşılık tek bir sistemi yani düşünce sistemimizi değiştirirsek hayatımızda pek çok şeyi de değiştirmiş oluruz.
İnsan düşünen bir varlıktır. İçine doğduğumuz aile, kültür ve toplumun öğretileri ile yaşadığımız
tecrübeler bizim zihnimizde düşünce kalıpları meydana getirir. Ve biz hayata
zihnimizin içindeki düşünce kalıpları ile bakar ,yorumlar ve öyle yaşarız yani nasıl düşünürsek o düşünceye uygun
yaşarız. Örneğin çocuk sen yapamazsın, sen başaramazsın ben hallederim
yaklaşımıyla ya da sıkı bir koruyuculukla yetiştirilirse büyüdüğünde de ya
başarısız olursam düşüncesiyle hayatta bir şeylere adım atmakta çok zorlanır.
Artık hepimiz uyandık, bilgiye ulaştık ve yeni farkındalıklar
kazandık. Bildiğimiz şeyin aslında bildiğimiz gibi olmadığını öğrendik. Yeni
bir bilgi öğrenince de düşüncelerimiz değişti. Düşünce değişince duyguda
değişiyor. Bu değişimi günlük pratik hayatımıza ve geleceğe dönük almak
istediğimiz kararlarda uygulamaya geçirmek kolay olmuyor çünkü eski düşüncelerimiz
ile yeni düşüncelerimiz arasındaki savaş bize ikilem yaşatıyor, endişe ve korku
üretmemize sebep oluyor. Endişe ve korku ise
yapmak istediğimiz şeylerde adım atmamızı zorlaştırıyor ve bu durumun
içimizde yarattığı kaos bedenimizde hastalık olarak ortaya çıkıyor.
İşte bu dolunayla eski düşünceyle yeni düşüncenin zihnimizde ve duygularımızda yarattığı
kaosun, hayatımızı nasıl etkilediğini insanlar ,yaşadığımız olaylar ve bedensel
rahatsızlıklarımız aracılığıyla görecek duruma geliyoruz. Yeni düşünce biçimine
adapte olmak, kabul göstermek ve hayatımızda uygulamak kolay değil tabiki.
Peki ne yapmamız gerekir? Evet artık eskisi gibi düşünmüyoruz ama bir
şeyi de değiştiremiyoruz. Korku, endişe bizi hareketsiz hale getirir. Bırakın
,bir şeyleri değiştirmeye çalışmayın, kendinizi zorlamayın. Sadece isteğiniz
hakkında niyet edin ve bir karar alın ama aldığınız karar üzerinde
düşünmeyin, fikir üretmeyin, unutun. Hayatın akışı içinde ilerlerken bir zaman
sonra kendinizi yeni düşünce biçiminize göre hareket ederken bulacaksınız. Ve
aldığınız kararla ilgili fırsatların ve çözümlerin karşınıza geldiğini
göreceksiniz….
Dolunayın muhteşem ışığı hepimize yol göstersin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder