6 Ocak 2016 Çarşamba

Haydi Gidiyoruz...

İnsan şöyle alıp başını gidemiyor… Ama sadece başını… Bir kendin bir başın…Başının içindekiler kalacak, gelmeyecek seninle.

Gideceksin; bulunduğu şehirden, mahalleden, evden, odadan, anılardan, birinin hayatından, kendi aklının içinden. Çıkacaksın bulunduğun şeyin içinden. Yoksa alışıyorsun, kanıksıyorsun, bütünleşiyor görmüyorsun, normalleşiyor herşey, kabul ediyorsun. Bazen bir yerde bir yanlış var diyen bir hisse kapılsan da kuyruğunu yakalamaya çalışan kedi gibi kendi etrafında dönüp duruyorsun.

Gidemiyorsun; hep bir mazeret, hep bir engel… Ya da sen kalıyorsun giden gidiyor…Zaman da gidiyor ama sen aynı yerde kalıyorsun. Öyle güzel yalanlar üretiyor ki şu başının içindeki akıl, inanıyorsun. O kadar çok şey öğrenmiş, biriktirmişsin ki o müthiş zekan, aklın yönetiyor seni. Öyle yapma şöyle yap, bunu sakın böyle yapma bak sonra şöyle olur, ölürsün, mahvolursun. Kalıyorsun öylece….Akıl akıl gel kıçıma takıl, akılsız başın cezasını ayaklar çeker…