Neptün Balık Sürecinde Antidepresan Kullanımı

Ya  ümitsizsiniz, ya da ümit sizsiniz. Ya çaresizsiniz, ya da çare sizsiniz..... Behçet Necatigil

Neptün gezegeni 3 Şubat 2012’de tamamen Balık burcuna geçti ve 2026 yılına kadar Balık burcunda kalacak. Neptün hayaller gezegenidir. Net olmayanı, sis ve bulanıklığı temsil ettiği için olumsuz tarafıyla gerçekleri görmemizi engeller. Günlük hayatın gerçeklerinden kaçıp hayallere kapılmamıza, kendimizden kaçmaya sebep olur. Uyuşturucu, ilaç, içki, sigara bağımlılığı ve uyku Neptün ile bağlantılıdır.Ayrıca anestezi etkisi olan tütün,kokain, eroin, morfin gibi maddelerin yapımında kullanılan bitkiler de Neptün’ün konusudur.
Neptün modern astrolojide Balık burcunun yönetici gezegenidir. Balık burcu hassas, zora gelemeyen, kırılgan, kendini başkalarına adayan, gerçeklerden uzaklaşan, bağımlılığa müsait, disipline olmakta zorlanan, karamsar, duygularda ikilem yaşayan ve harekete geçemeyen bir burçtur. Balık gerçeklerden, objektif dünyadan, sübjektif dünyaya kaçar. Kendi dünyasının sorunlarından kaçmak, benliğinin sonsuzluğunda kaybolmak ister. Bu sebeple Balık ilaç, uyuşturucu madde ve alkole ihtiyaç duyar. Bu kaçış sadece uyuşma ve hissizlik içerir. Bedeni ve zihni hayallerle ve 5 duyunun yarattığı duygusal etkilenmeler seliyle dolar taşar.

Balığın benliğinin derinliğinden gelen bu duygusal yoğunlukları, gerçeklerden, dünyevî olandan kaçmadan, hayal gücünü ve yaratıcılığını olumlu yönde kullanarak ortaya çıkarması gerekir. Müthiş eserler ortaya çıkaran yazarlar, ressamlar, müzik adamları, sinemacılar, tiyatrocular ve sanatın daha pek çok dalındaki kişiler Balık burcu ve Neptün doğasındaki kişilerdir.

Balık burcu ve Neptün hakkında bu bilgileri verdim çünkü Neptün 14 yıl Balık burcunda kalarak hayallerimizi ve ideallerimizi değiştirecek. Değişimden kaçışın getirisi ise günden güne artan antidepresan ilaç kullanımı olacak. Değişen dünya düzeni ile hem dünyadaki değişimlere hem de kendi küçük dünyasında ki değişimlere göre ideallerini ve hayallerini yenilemeyi bilmeyen insanların korkuları uyanacak, endişeleri artacak ve sonuçta insanoğlu panik atak, depresyon gibi zihinsel hastalıklarla mücadele edecek.

İnsanlar değişime ayak uydurup, gerçeklerden kaçmadan, endişe ve korkularını anlayıp çözüm bulmak yerine ilaçla kendilerini yalan bir cennette hissetmeyi tercih ediyor. Yapılan araştırmalar son yıllarda antidepresan kullanım yaşının 16 yasa düştüğünü gösteriyor. Gençlerin ebeveynlerinden etkilenerek korku içine düştüklerini ve panik atak yaşadıklarını şahsen ben çok sık gözlemliyorum.

Artık dünyada ve buna bağlı olarak kendi çekirdek dünyamızda da sistem değişiyor. Şimdiye kadar bildiğimiz sistemimizi değiştirmek, yerine yeni bir sistem kurabilmek için ideallerimizi ve hayallerimizi yenilememiz, bakış acımızı değiştirmemiz gerekiyor. Böyle yapmak yerine değişime direnmek ve mevcut düzeni devam ettirmeye çalışmak panik atak ve depresyon yaratıyor. Karışıklık ve karmaşayla beraber gerçeklerden kopmanın neticesinde kayıplar söz konusu oluyor ve bu durum insanların antidepresan ilaçlarla sorunu cozmeden , kendini uyusturarak yaşar hale gelmesine sebep oluyor. Büyük rantların döndüğü ilaç sektörü de tabi ki yeni ilaçlar üretmek konusunda tam gaz çalışıyor.

Halbuki ilaçla kendimizi uyuşturarak gerçeklerden kaçmak yerine, korkularımızdan, endişelerimizden, takıntılarımızdan arınmak için daha teslimiyetçi, kabullenici olup yaşadıklarımızı anlamaya ve kabul etmeye hazır olmak, kendimize ve ilahi düzene inancımızı yükseltmek bizi ileriye daha sağlıklı şekilde götürür.

Peki ilaç kullanmadan bütün bu değişim süreci ile nasıl başa çıkabiliriz?

Neptün Balıkta insanlığın bilinç düzeyini yükseltip, aydınlanma sağlayacak. Bu aydınlanma da en fazla Neptün Balık sürecinin temsil ettiği sanat ve maneviyat alanında olacak.

Yaşamınızda meydana gelen olaylara kabul gösterebilmek, değişime ayak uydurmak ve korkularınızı anlamak ve çözüme ulaştırmak için size önerim dikkatinizi çevresel olaylardan ve insanlardan çekip kendinize yöneltmeniz. Namaz, yoga, meditasyon, reiki, tasavvuf, kişisel gelişim çalışmaları, astroloji gibi pek çok sistemden hangisini kendinize yakın görüyorsanız hayatınızda ona yer verin. Bu şekilde kendi iç benliğinizle bağlantıda olup kendinize olan inancınızı yükseltebilirsiniz. Ya da resim, müzik, fotoğraf, tiyatro, dans, el işleri gibi sanatsal aktiviteler aracılığıyla yine dikkatinizi kendinize yöneltip şimdiye kadar hiç kullanmadığınız yeteneklerinizi fark edip içinizdeki yaratıcı potansiyelinizi ortaya çıkarabilirsiniz.

En iyi ilaç içinizdeki ilahi Aşk ve Sevgi duygusudur. Sevdiğinizle, ailenizle, çocuklarınızla, doğayla, diğer canlılarla, yerle, gökle, denizle evrenin bütün güzellikleriyle bir olup içinizdeki ışığı, ilahi aşkı ve sonsuz sevgiyi hissederseniz , ilaca sarılmadan bu dünya ile ve kendinizle başa çıkabilir ve değişiminizi gerçekleştirebilirsiniz.