27 Temmuz 2013 Cumartesi

29 Temmuz´da Gökyüzünde Büyük Buluşma

29 Temmuz gecesi toprak ve su grubu burçlar arasında Davut´un yıldızı olarak ifade edilen gökyüzü konumu meydana gelecek. Bu konuda sizlere kısa bir bilgi vermek isterim.

Şekil olarak iç içe geçmiş iki üçgen olarak resmedilen bu konumda yukarı bakan üçgen gök alemini, kozmik açılımı ve Allah´a ulaşmayı ,aşağı bakan üçgen ise yer alemini, içsel yolculuğumuzu ve bedensel tezahürümüzü simgeler. Bu iki üçgenin tam ortasında, merkezinde dünya yani insan vardır. Aynı bir ağaç gibi ayaklarıyla toprağa köke bağlı insan kendini gökten, yukarıdan, ruhtan besler. Tıpkı dua ederken gökyüzüne, yukarı büyük sonsuzluğa bakmamız gibi.


www.onerdoser.com dan alınmıştır
Bu konuda kısa bir bilgi verdikten sonra bu gökyüzü konumunun bize yansımasının ne olduğunu anlatmak istiyorum. Yengeç (Jüpiter), Akrep (Satürn) ve Balık ( Neptün) arasında meydana gelen su üçgeni ile Boğa(Ay) ,Başak ( Venüs) ve Oğlak (Pluto) arasında meydana gelen büyük üçgen yaşanacak durumlar karşısında ruhumuzdaki değişimin maddeye yansımasını anlatır. Madde ve ruh arasında meydana gelecek bu durumu ben Hayır ve Şer olarak yorumluyorum.
Yüksek farkındalığımız ve sezgilerimiz sayesinde ruhsal büyümemiz ve duygularımızda meydana gelen değişimler maddede yani hayatımızda görünür olarak ortaya çıkacak. Aile içi konularda, kendi içsel duygu bütünlüğümüzde ve otorite figürü kişilerle (yaşlılar,baba,patron,devlet vs ) yaşanacak zorlu tecrübeler gündemimizde yer alacak. Her şerde bir hayır vardır diyerek meydana gelen durumların yarattığı değişime korkularla yaklaşmayıp kabul gösterdiğimiz ve anladığımız taktirde yaşanılan şeyler bizi çok sarsmayacaktır. Her şeyin farkında olduğu halde tutunduğu madde, alışkanlık ve bağımlılıklarını bırakamayanlar ise daha sarsıcı şekilde bu değişimi yaşayacaktır.

Meydana gelen her şey bizim yaşamımızdaki hedeflerimize ulaşmamız için gereklidir. Büyümek, gelişmek, ilerlemek  yaşadığımız bu madde aleminin kuralıdır.Şerrin içindeki hayrı görmek, madde aleminde yolumuzda ilerlerken zorluklarla başa çıkmamızı sağlayacak ve yaralarımızı iyileştirecek en büyük şifamız olacaktır. Durumun içindeki hayrı görebilmek ve bir çıkış yolu bulup çözüm üretebilmek için ise bakış açınızı değiştirmeniz, hayata korkuyla değil sevgiyle cesaretle bakmanız gerekir. Kendinizi aklınızın oyunlarına ve korkulara kaptırmayın. Şimdi meydana gelen olaylara ve insanlara takılı kalma değil, geleceğe yönelik planlarımızı uygulamaya geçme zamanı. Her şey gelir, geçer, değişir, hiç bir şey aynı kalmaz, aynı devam etmez.. Marifet bu dünyada kendimize rağmen mücadele etmek, tecrübe etmek, öğrenmek  ve en önemlisi korkularımızdan arınmış şekilde ÖZGÜRCE YAŞAMAKTIR…

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder