28 Eylül 2013 Cumartesi

Korku Dağları Bekler...Korkmayın

Resim: Saraj Muraleedharan
Derinden etkileyici olaylar yaşadığımız, bizi duygusal olarak zorlayan günler yaşıyoruz. Bizim ya da çevremizdekilerin yaşadığı olumsuz şeyler bizi bir yandan üzerken diğer taraftan da bütün korkularımızı uyandırmış durumda. Ya bana da böyle olursa, buramda ağrı var bende hasta mıyım, herşey üstüme geliyor, ne olacak şimdi şeklinde yaşıyoruz.

Bir süredir, sahip olduğumuz, bizim için değerli olan maddi manevi herşeyde değişim meydana geliyor. Evlilikler, ailesel sorunlar, ilişkiler, parasal konular, iş hayatı, çocuklar, sağlık sorunları bizi oldukça zorluyor. Biz yaşamasak ta yakın çevremizde meydana gelen durumlar bizi de derinden etkiliyor. Her şeyden etkilenen duygumuz ve aklımızla başa çıkmakta hiç kolay değil. Akıl ve duygu dengesi şaştı mı da içimizde çaresizlik duygusu ve  beden hasta.

17 Eylül 2013 Salı

İlişkiler Sınavdan Geçiyor


Bir süredir hayatımızda var olan ilişkilerde hareketli bir dönem yaşanıyor. Her şey yolunda giderken ya da bizler öyle sanıyorken ve aslında sorunlar uzun zamandır varken özel, sosyal, ailevi  ilişkilerde kadersel değişimler yaşanmaya başlandı.
 
Disiplini, iradeyi, dayanıklılığı ve mücadeleyi  anlatan, zamanın efendisi büyük öğretmen Satürn ,  ilişkilerimiz, bizim için DEĞERLİ olan sahip olduğumuz maddi manevi her şeyle ilgili korkularımızla yüzleşmemiz için bizi zorluyor. Bizi hem sorumluluk almamız hem de içimizde duran ve ara sıra hala kanayan geçmiş yaralarımızı söküp atmamız, duygumuzu değiştirmemiz ve köklü kalıcı değişim yapmamız için  olaylar ve insanlar aracılığıyla eğitiyor.

10 Eylül 2013 Salı

Az Gittim Uz Gittim…

Az gittim uz gittim, dere tepe düz gittim. Bir de dönüp baktım ki bir arpa boyu yol gitmişim…
 

Masallarda söylense de koca bir hayatın özetidir bu. Zaten masallar da gerçek hayattan yola çıkarak yazılmamış mıdır?

Çoğu insan son zamanlarda “çok yoruldum, ruhum yorgun, artık kaldıramıyorum, hayat beni yordu,dayanamıyorum” diyerek yaşıyor. Kocaman görünse de aslında bir arpa boyu kadar kısacık olan ömrü ne çok şey yaptık yaşadık ve yorulduk diye yorumluyoruz. Halbuki istediğimiz halde yapamadığımız ya da yapmadığımız daha ne çok şey var.