Bu dünya alışverişin dünyası. Bir şey alınca karşılığında bir şey verirsin. Alışveriş yapınca parasını verirsin, biz nefes alır karbondioksit veririz, bitkiler karbondioksiti alıp çevirip oksijen olarak bize geri verir. Hayat işte böyle alışveriş düzeni içindir. Ama ben yıllarca almadan verme sistemini uyguladım.
Çevremdeki herkese aileme, arkadaşlarıma, iş hayatımdaki kişilere, danışanlarıma fayda sağlarken kendime hiç hayrım olmadı. Evrenin işleyiş sistemine karşı geldim. Bu karşı geliş ise beni bu hayatta çok zorladı. Oysa vermeden almak Allah´a mahsus. İyi de ben Allah değilim ki….
Herkes özgür olmak isterken o ne der, bu ne der, ayıp olur, laf olur, söz olur vs. gibi düşüncelerle çevremizdekilere ve topluma göre yaşamak ve korku içinde olmak ne büyük bir tutsaklık...Hayatı diğer kişilere göre yaşamak ne büyük bir baskı, öfke ve mutsuzluk sebebi.
Oysa ben MUTLUYSAM herkesi de MUTLU ederim…Ben mutsuzsam bu dünyayı önce kendime sonra çevremdekilere dar ederim. Böyle yaşamaya da YAŞAMAK denmiyor, hayatta kalmaya çalışmak deniyor zaten...
Perşembe günü Yengeç burcunda meydana gelecek dolunaya doğru giderken hayatımdaki en büyük bitişi, vedayı yaşayacağım; kendime veda edeceğim….
Mutluluk
tarifim değişti. Tarif değişince yorumum ve yaşam biçimim de değişecek. Can
çıkar huy çıkmaz demişler. Yine çevremdeki herkese faydalı olmaya devam edeceğim
ama artık bunu yaparken önce kendimi mutlu etmem gerektiğini biliyor olacağım.
YAŞAMAYA NİYET EDİYORUM…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder